25 nisan'da yaptığımız sevk eylemi yaptık.ama ne eylemdi!ama erhan beyin hakkını yememek lazım.ortamdaki yığını coşturdu.buradan kendisini kutluyoruz.
bendeniz görevini layığıyla yapmaya çalışan bir öğretmenim.bunu niye söylüyorum .okuldaki öğretmenlerimize sevk alıyor musunuz diye sorduğumda , 'öğrenciler geri kalır' diye yanıt alıyorum öğretmen arkadaşlarımdan. bu arkadaşların sınıfta neler yaptığını bilemeyiz.öğrencileri nereye yetiştirmeye çalıştıklarını da.hizla küreselleşen,bilgiye erişmenin artık çok kolay olduğu dünyamızda,bilgiyi beyinlere depolamak yerine onu nereden bulabileceğini öğretebileceğimiz çocuklarımızı nereden ve neden geri bırakıyoruz?bunu anlamak zor.bunun şöyle bir açıklaması olabilir.biz öğretmenler teknolojiden çok uzağız.eksik taraflarımız ,güdük yanlarımız çok.işte bu güdüklüklerimizi işimizle kapatmaya çalışıyoruz.iki öğretmen bir araya gelse tek konu öğrencileri.sosyal hayat sıfırın altında.neyse bizim okuldakilere dönelim.onlarda bir gün sevk alsalardı,çocuklar' yaşasın bugün okul yok ' diye çığlık atsalardı ,hafta içi birün tatil yapsalardı fena mı olurdu?
hem amerikan gülüne hemde okulumuzdaki güllere tepki olsun diye şahsen üç gün rapor aldım.çok da iyi ettim.tembellik yaptım.kendimi iyi hissetmiyordum.bol bol dinlendim.
her neyse bunlar gelip geçici şeyler,önemli olanlarsa dostluklar.
işte bütün bu yukarıdakiler olup biterken, bendeniz muallimenin kalbini kırmakla meşguldüm birde.hemde okadar önemsiz bir şeyden.kendisinden özür diliyorum.